SEO Sektöründe İlginç Müşteri Beklentileri

SEO, herhangi bir girişimin fikir aşamasında doğan bir süreç yönetimidir. Yani SEO çalışmaları tüm süreçleri kapsar. Sentilyon olarak yürüttüğümüz projelerde sürecin tamamında yer almak için müşteriler ile kıyasıya savaşıyoruz. Biz ne kadar tüm süreci kontrol altına almak istesek de müşterilerin beklentileri farklı olabiliyor. Kimi zaman bu beklentileri anlayışla karşılayabiliyoruz fakat kimi zaman da bu beklentileri dinlemek dahi bizi yıpratabiliyor. Çünkü SEO kavramını tam olarak kavramamış olan kişilerin beklentileri de SEO sürecinin çok dışında kalabiliyor.

Sektördeki müşteri beklentileri konusuna birlikte kuş bakışı olarak göz atalım ve müşterilerin SEO uzmanlarından ya da SEO ajanslarından ne gibi beklentileri olduğuna değinelim.

 

Ne Zaman 1.Sıraya Geliriz?

Aslında bizim özel sihirli bir değneğimiz var ve bizim müşterimiz olan herkesi 1.sıraya bir hafta içerisinde taşıyoruz. Sektör hakkında bilgi sahibi olmadan böyle sorular ve böyle beklentiler olabiliyor. Öncelikle şunu bilmek gerekiyor, bu tarz müşteriler hizmet alacağı firma ararken ya ilk defa sizden teklif istiyor ya da sizden önce müşteriyi bilgilendirmek isteyen, müşteriyi yönlendiren hiç kimseye denk gelmemiş. Yapılacak SEO çalışmasında birçok faktör göz önüne alındığında ufak bir tahminleme yapılabilir. Fakat sonuçlar bu tahminlemenin çok dışında kalabilir.

SEO çalışması yapılacak olan sitenin teknik olarak alt yapı uygunluğu, ne kadar süredir yayında olduğu (web standartlarına uyumlu ya da uyumsuz bir şekilde yayın yapma süresi), sektörel arama terimlerinin rekabet düzeyi, proje bütçesi ve müşteri esnekliği (ana site içerisinde metin üretimini yasaklayan müşteriler olabilir) gibi faktörler sonuç alma süresini doğrudan etkileyen temel kavramlar diyebiliriz.

Fakat kısa süre içerisinde istediğiniz bir ya da birkaç kelimede 1.sıraya gelme beklentisini bir kenara bırakarak; size gerçekten profesyonel ve gerçekçi çözümler üretecek bir firma arayışına girmelisiniz.

 

Bize Maliyeti Ne Olur?

Neredeyse müşteri profilinin %70’inden fazlası işin ne kadar ekonomik olduğuna bakıyor. Bunu doğal karşılıyoruz fakat unutmamak gerekir ki ucuz etin yahnisi yavan olur. Siteyi 150 TL gibi bir tutara yaptırmış müşterilerin SEO hizmeti almak istemesi ve ön görüşmemizde siteni çöpe atmamız gerekiyor ifademiz sonrasında yaşamış olduğu çökmeyi size açıklayamam bile. Çünkü tam 3 yıldır arama motoru kriterleri ile tamamen ilgisiz bir site üzerinde emek verdiğini duyduğunda, firmanın kendi isim aramasında dahi çıkmıyor olmasını daha kolay anlayabiliyor.

Aynı zamanda şöyle bir gerçek var. Bütçe doğrultusunda projeniz için harcanacak olan mesai saati ve çalışmaların şiddeti aynı oranda değişecektir. Tabi bu orantıyı koruyabilen firma sayısı fazla değil. Büyük bütçe alıyım, az çalışma yapıyım mantığında yüzlerce firma var. Eğer SEO alanında size hizmet verecek doğru firmayı bulmuşsanız, bütçeniz doğrultusunda çalışmanızın şiddetini dengeli olarak ayarlayacaktır. Aylık 2.000 TL bütçeli bir iş için üretilecek içerik stratejisi ile aylık 7.000 TL bütçeli bir işin içerik stratejisi aynı olabilir mi? SEO ve içerik kavramları iç içe olduğu için böylesi bir örnek vermek istedim.

 

Beni Sürekli Ara, Sürekli Rapor Ver

Evet müşterilerin büyük bir kısmı yapılan işlerden olabildiğince hızlı bir şekilde haberdar olmak istiyor. Elinizdeki proje sayısı üst düzeyde değilse bunu kısmi olarak yerine getirebilirsiniz. Fakat bir noktadan sonra müşteriye yapacağınız dönüşler azalacak ve arama sıklığınız giderek düşecektir. Eğer en başta bu konuda hızlı davranırsanız ilerleyen aylarda memnuniyet seviyesi sıfıra kadar yaklaşacaktır. İki ayda bir toplantı yapmak üzere sizi ziyaret ederiz, 15 günde bir rapor göndeririz cümleleriniz başta müşteriyi etkiliyor olabilir fakat kaçıracağınız ilk toplantı sonrası çeşitli homurdanmalar başlayacaktır. Sizin için hemen alternatif aranmaya başlanır, bundan emin olabilirsiniz.

Bu süreçte hem müşteriler için hem de SEO ajansları için ortak noktayı bulmak gerekir. Genelde bu süreçte SEO ajansının sistemine uymanızı önermekteyiz. Çünkü yönetilen proje tek sizin projeniz olmayacaktır, başta taleplerinizi yerine getirmek için ajans elinden geleni yapacaktır fakat zamanla size dönüş yapmakta gecikir. Bu sebeple müşteri olarak siz de sürece uyum sağlamak durumundasınız. Tüm suçu ajanslara yüklememek gerekir sonuçta 😉

 

Yazılımsal Düzenlemeler Olmadan SEO Yapamaz Mıyız?

Yaşanan en önemli sıkıntılardan birisi de aslında bu. Müşteriniz sitesini zamanında bir kişi ya da firmaya yaptırmıştır. Bu kişiden destek almayı herhangi bir sebeple kesmiştir. Sizin çıkaracağınız On Page SEO raporunda talep ettiğiniz maddelerin hiçbirisini düzenleme şansı bulunmaz. Sitede bir değişiklik yapmadan SEO yapma şansımız yok mu diye size sorar. Aslında soruyu daha da net bir hale getirmek gerekirse, “sen siteyi boş ver bana backlink kas” demektedir. Büyük bir problemle karşı karşıyasınız, çünkü teknik bir çok kavramı müşterinize açıklamalı, onun anlamasını sağlamalı ve on page düzenlemelerin ne kadar gerekli olduğuna onu inandırmalısınız. Ya da boşverin, müşterinize rest çekin ve bu düzenlemeler yapılmadan işi almayacağınızı söyleyin; belki daha etkili bir yöntem olabilir.

 

Diğer Sitelerin URL Yapısı Bozuk Ama İlk Sayfadalar, Neden?

SEO kriterleri doğrultusunda sayfalarda teknik düzenlemeler yapılması için müşterinize baskı yaparken size yeni bir darbe de yoldadır. Bu kelimedeki sonuçlarda URL yapısı bozuk olan, içeriği özgün olmayan bir sürü site ilk sayfada; biz neden gelmiyoruz der. Bu durumda müşteriyi olabildiğince bilgilendirmeye çalışsak da açıkçası Sentilyon olarak süreci çok da zorlamıyoruz ve bu tarz projelerin yönetimine devam etmiyoruz. Çünkü müşterinin belli ölçüde bilgilendirilme hakkı vardır, sektörde onu uzman hale getirecek kadar bilgi aşılamak zorunda değiliz. İşin gerekliliği, önem derecesi ve sonrasında bize sunacağı avantajları anlatmaya çalışırken işin kendisine odaklanma fırsatı bulamıyoruz. Siz bu süreçte nereye kadar dayanıyorsunuz merak ediyoruz (:

 

Şöyle Bir Şey Duydum, Biz de Yapalım Mı?

Müşterileriniz ne yazık ki siz bir çalışma yaparken farklı kişiler ile de görüşerek sizin yaptığınız çalışmaların ne derece doğru olduğunu anlamaya çalışma çabasında olacaktır. Aslında bu oldukça doğru bir yaklaşımdır fakat danışacağı kişilerin bilgi seviyeleri konusunda problem yaşarsınız. Çünkü sektörde henüz birkaç aydır yer alan ya da henüz 2 yılını dahi devirmemiş kişilerce müşterinize gelen önerilerin doğru olup olmadığı, kısa ve uzun vadede etkileri gibi tüm detayları ona aktarmanız gerekir. Biz genelde müşterilerimize proje başlangıcında belirli bir süre bilgi aktarmakta ve bu süre içerisinde etrafınızdaki anlamsız bilgiler ile kafanızı karıştırmayın şeklinde onları yönlendirmekteyiz. Eğer gerçekten bilgi edinmek isterlerse sektörde öncü çeşitli yerli ve yabancı kaynakların adresini iletmekte ve buralardan bilgi edinmesini önermekteyiz. Bunun dışında ne olduğu belirsiz kişilerin onların kafasını karıştırması, sizin de başınızın ağrımasına sebep olabilir.

 

Sıralamalarda Geriledik Hemen Backlink Alalım

En çok duyacağınız kavramlardan birisi budur. Eğer çok üst düzey müşterileriniz yoksa her dalgalanma sonrasında müşterileriniz backlink alım hızınızı artırmanız isteyecektir. Backlink konusunda ona ne kadar teknik şeyler anlatsanız da aslında onlar backlink niteliğine değil miktarına odaklanmıştır.

Buradan sektördeki tüm müşterilere sizin ve bizlerin adına seslenelim. SEO dediğiniz backlink denen şeyden ibaret değildir. SEO bir süreç yönetimidir, SEO stratejik planlamadır. Planlamalarınızı olabildiğince uzun vadeli yapmalısınız ve ani sıçramalardan olabildiğince kaçınmalısınız. Birkaç ay sonra gelebilecek yeni bir güncellemede sizi filtreye sokabilecek tarzda backlink sayısı artışı yerine farklı yöntemler ile sıralama kayıplarını yavaşlatmak ve yeniden yukarı doğru ivmelenmek daha doğru bir karar olacaktır.

Önemli bir nokta olarak özellikle belirtmek isteriz ki, kontrol altında tutamadığınız backlink profiliniz ilerleyen aylarda sizin için büyük bir risk doğuracaktır. Ceza almanıza sebep olan bir backlink çeşidini uyguladığınızı varsayalım, Google sizi bu çalışmadan ötürü cezalandırdı. Cezadan bir şekilde kurtulabilirsiniz fakat asıl kötü olan bu linkleri kaldırma şansınız yoksa eğer; işiniz gerçekten zorlaşacak demektir. Bu sefer bu link çalışmasını aslında sizin yapmadığınız konusunda Google amcayı ikna etmeniz gerekecek. WmTools üzerinde Manuel filtre uyarısı da çıkmıyorsa eğer vay halinize. Çünkü uzun süredir manuel filtre uyarısı çıkmayan siteler için yeniden değerlendirme isteğinde bulunamıyorsunuz.

 

İşe Başlansın Ben Salı Günü Ödeme Geçerim

Bütün müşteriler projelerinin bir an önce başlamasını ve gereksiz zaman kaybedilmemesini ister. Ancak hayatın doğasında var, verilen sözler nedense bir türlü yerine getirilmez. Eğer böyle diyen bir müşterinin işine başlarsanız bir süre sonra işin kendisi ile ilgilenmek yerine bütün bir ay boyunca müşteriyle temas kurmaya çalışmak ve ödemenizi almak ile uğraşır durursunuz. Müşterinin akrabası vefaat edebilir, hasta olabilir, yurt dışına gidebilir ya da eşinden boşanıyor olabilir. İnanın bu müşteri akrabanız dahi olsa bu tarz durumlar ile karşılaşabilirsiniz. Böylesi durumlarda proje için duyacağınız heyecan da zamanla sıfırlanacaktır. Geciken ödemeler ve ulaşma problemleri zamanla proje üzerindeki etkinliğinizi sıfırlar.

Sentilyon olarak önerimiz tamamen sözleşmeli olarak çalışmanızdır. Proje başlangıcında yapılacaklara dair olabildiğince detaylı bir döküman hazırlamalı ve şartları sözleşme dahilinde belirlemelisiniz. Ödemeniz aylık ya da tek parçada olabilir fakat sözleşme iki taraf için de yasal tehdit niteliği taşıyacaktır. Sıkıntı olması durumunda sözleşme dahilindeki ceza için avukatınız ile görüşebilirsiniz. Aynı şekilde bu yöntem müşteriler için de önemli bir koz olacaktır.

 

Sana Güvendim Stok Yaptım, Battım

İlginç durumlardan birisi aslında bu da. Özellikle e-ticaret alanında vereceğiniz danışmanlık hizmetlerinizde müşterinizi sektörel arama rekabetine göre ve kar marjına göre yönlendirebilirsiniz. Bazı durumlarda müşteri bu yönlendirmeleri aşırı ciddiye alıp gereksiz stok yapma yoluna gidebiliyor. Biz kar marjı yüksek ve sürümü hızlı olan bu ürün üzerinde çalışmalar yapacağız dediğinizde müşteri sizi Yatırım Danışmanı gibi düşünüp stoklarını o ürün ağırlıklı artırıyor. Bir sonraki ay belkide o ürün piyasadan toplatılıyor. Sonra müşteri sizi arayıp aylık 1.000 lira aldığınız bir iş için 50.000 liramı batırdın zararımı öde gibi tepkiler verebiliyor. Böyle bir durum bizim başımıza gelmiş olmasa da sektörden tanıdığımız çeşitli isimlerin başına geldiği için, müşteri yönlendirmelerinde çok dikkatli olmamız gerektiğini düşünüyoruz.

 

Bu Ay Ara Verelim, Gelecek Ay Devam Ederiz

SEO bir süreç yönetimi ve stratejik yaklaşımlar bütünü demiştik. Müşteri sanki biz böyle dememişiz gibi kafasına göre başlatacağı, kafasına göre bitireceği bir iş olarak görmeye devam ediyor bu hizmeti. Kendi işinin dalgalanmalarına göre bu kararı veriyor. Fakat işin ritmik bir şekilde ilerlemesi gerektiğini unutuyor. Ticaret ahlakına da oldukça aykırı bir durum. Sözleşmesiz yaptığınız işlerde bu durumu sıkça yaşayabilirsiniz. O sebeple mutlaka sözleşmeli çalışmalısınız. Sözleşmesiz olarak çalıştığınızı varsayalım; bu tarz durumlarda kendi prensiplerinizden asla taviz vermeyin. Projeye gelecek ay devam edemeyeceğinizi bildirerek o gün son vermelisiniz. Farklı bir çözüm olarak da SEO proje bütçesinin tamamını iş başlangıcında tek parça olarak alabilirsiniz, bu tarz ilginç bir müşteri tepkisiyle de karşılaşmış olmazsınız.

Fakat biz hem SEO ajansları hem de müşteriler açısından anlaşmaların sözleşmeli ve aylık olarak yapılması taraftarıyız. Böylece çeşitli firmalara para kaptırıp sektöre olan güveninizi kaybetmemiş olursunuz. Aksi takdirde görüşeceğiniz bir sonraki SEO ajansını gereksiz yere boğmuş olmazsınız. Başka firmaların sektörde oluşturduğu güvensizliğin ceremesini işini hakkıyla yapan firmalar çekmek zorunda değil.

 

İyi de Satışlar Artmıyor, Arayan Yok

Her sektöre göre müşteri eğilimleri farklılık gösterir. “Yatak odası takımları” şeklinde arama yapan bir kişi ilk 20 sonuca bakıyorken “aile terapisti” diye arayan bir kişi ilk birkaç sıra dışındaki sonuçlara bakmayabilir. Tasarım odaklı aramalarda ziyaretçi daha fazla sayfayı incelerken, doğrudan hizmet odaklı aramalarda genellikle ikinci sayfaya geçen kişi sayısı oldukça düşüktür.

Hizmet verdiğiniz firmayı belki onlarca farklı kelimesinde ilk 2 ya da ilk 3 sayfa içerisinde getirmiş olabilirsiniz fakat satışa dönüşen müşteri sayısı oldukça düşük olacaktır. İlk sayfaya gelip, ilk 3 içerisinde yer almaya başladığınızda asıl satış rakamlarına ulaşırsınız fakat bu durumu müşteriye aktarmanız oldukça zor olacaktır. SEO çalışmasındaki sihirli değneğin varlığına inanan müşteri, bu değnek siteye dokununca hemen satışların artmasını bekler.

Bu yüzden işe başlamadan önce başarı kriterini iyi belirlemek ve bu konuda kesin mütabakata varmak gerekir. O sektördeki müşterilerin arama sonuçlarındaki tercihlerini iyi değerlendirmeli ve bunu iş başlangıcında müşteriye iyi açıklamalısınız. Aksi takdirde istatistiksel olarak ilk 500 içerisinde olmayan kelimeleri ilk 20 içerisine taşımanız müşteri açısından bir anlam ifade etmez. Kimi zaman bu durumdan faydalanarak iade isteyen müşteriler dahi olabilir. Başlangıçta başarı kriteri bu sebeple büyük önem arz eder.

 

Biraz eğlenceli bir dille kaleme almaya çalıştığımız bu konuda eğer sürçü lisan eylemişsek affola. Hem müşteriler açısından hem de SEO ajansları açısından konuya olabildiğince tarafsız yaklaşmaya çalışsak da bilinçsiz müşteriler bizde bir gerginlik oluşturuyor; bu bir gerçek.